İDEAL ÖĞRETMEN







Yazar Adı: Grigory Petrov
Basım Tarihi: Nisan 2015
Basım Sayısı: 12.baskı
Sayfa Sayısı: 75 sayfa
Yayınevi: Zafer Yayınları

Kitabın Vermek İstediği Ana Düşünce: Öğretmenlerin toplumun kalıplaşmış yaşantılarından uzaklaşıp, gelecek nesile ışık tutarak onların bir cevher olarak yetişmelerine yardımcı olması gerektiğidir.



Bu kitap Prof. Dr. S. A. Raçinski’nin, 
Rusya’da 1880’li yıllarda ülkenin en iyi 
üniversitelerin birinde genç ve gözde bir 
Matematik Profesörü iken, üniversitedeki 
görevinden istifa ederek doğduğu köye 
bir ilkokul öğretmeni olmasını konu alıyor.

Profesör Raçinski, Moskova 
Üniversitesinde, 
henüz genç sayılabilecek bir
yaşta olmasına karşın, kaleme 
aldığı kitaplarının birçoğu, Rusça’dan 
Fransızca, Almanca ve İngilizce gibi 
dillerde çevirileri yayınlanmış, bir 
matematik profesörüdür. Raçinski bilim 
aleminde büyük bir şöhret sahibi ve 
yabancı memleket bilginlerinin 
gözünde saygın bir kişidir. 

Raçinski’nin yazdığı eserlerden de 

anlaşılacağı üzere kendisinin güçlü
bir zekaya, geniş ve derin bir bilgiye 
sahip olduğu anlaşılmaktadır.Bir 
eğitimci olan Raçinski, derslerini
diğer eğitimcilerden farklı olarak 
işlemektedir. Onun dersleri, 
başkalarının yaptığı gibi kuru ve
 cansız anlatım ile işlenmemektedir.
Profesörün ruh ve fikir dünyası, 
daima canlı, ders sunumları zevkli 
ve heyecanlıdır.



1880’li yıllarda Moskova Üniversitesinin bütün öğrencileri ve öğretmenleri yani okumuş kesimi büyük bir şaşkınlık yaşamaktaydı. Üniversitenin en genç profesörlerinden olan Matematik Profesörü S. A. Raçinski, üniversitedeki kürsüsünden, istifa edip ayrılmıştır. Doğduğu köy olan, Rusya’nın Smolenska Eyaleti’nin Tatevo Köyü’nde öğretmenliğe atanması için Eğitim Bakanlığı’na dilekçe vermiştir.

Profesörün arkadaşları, kendisinin bu kararı almasına tepkiler göstermiştir. Profesörün arkadaşı olan diğer profesörler, arkadaşlarının aklını kaçırmış olduğunu düşünmektedirler. Profesörde bu eleştirilere karşılık olarak şunları söylemiştir: ”Beyler! Hata ediyorsunuz! Ben sizin sandığınız gibi, engin bilgilerimi ve büyük yeteneğimi fırlatıp uçuruma atmaya gitmiyorum. Ben bu bilgilerimle halkın arasında gizli kalmış yeni yetenekleri keşfetmeye, onları bulup çıkarmaya gidiyorum.”
(sayfa:17)

Raçinski, idealleri amacıyla köyüne döndüğünde ona hiç kimse maddi ve manevi yardımda bulunmamıştır. O zamanın Eğitim Bakanı Kont Deliyanof, Raçinski’nin köy öğretmenliğine atanması için vermiş olduğu dilekçeyi görünce şöyle söylemiştir: “Ne? Raçinski köy öğretmeni mi olmak istiyor? Bu adam delirdi mi? Eğer ben onu çocukluğundan beri tanımamış olsaydım, bu adam halkı devlete karşı ayaklandırmak istiyor, derdim. Fakat ben Raçinski’yi tanırım. Onun  siyasetle filan bir ilişkisi yoktur. O barış adamıdır.”(sayfa:27-28)
Yeni köy öğretmenini bütün çiftlik ve arazi sahipleri soğuk bir şekilde karşılarlar. Köylüler, Raçinski’nin köylülerin ahlakını bozmaya geldiğini, köylülerin bilimle işlerinin olmayacağını, halkın okumak istemediğini, bir öğretmen olmadan da topraklarını ekip biçmeyi bildiklerini Raçinski’ye söylerler.

Sadece Tatevo köylüleri değil, Tatevo civarındaki diğer köylerin halkı da Raçinski’yi, bu çiftlik sahiplerinden farklı bir şekilde karşılamamışlardır. Köylüler senelerce aşağılanma ve aldatılma ile karşılaştıkları için insanlara karşı güvenleri kalmamıştır. Aralarına yeni katılan insanlara karşı köylüler şüphe ile yaklaşırlar. Onların bu şekilde davranmasının sebebi, Rusya’da yüzlerce yıldan beri halkın kölelik ve sefalet içinde hayatlarına devam etmesinden kaynaklanmaktadır.

Tatevo’lular, köylerinde yetişmiş, daha sonra Moskova Üniversitesi’nde büyük bir bilim adamı olan Raçinski’nin köylerinde öğretmenlik yapmak için gelmesini duyup çok şaşırmışlardır. Raçinski, köyüne döndükten sonra köylüleri toplamış ve köyün çocuklarını okutmak istediğini söylemiştir. Buna karşılık köylüler ona verecek fazla paralarının olmadığını dile getirmiştir. Bunun üzerine Raçinski şöyle der: ”Fakat ben sizden hiçbir ücret istemedim! Ben yalnız size hizmet etmek istiyorum.” (sayfa:34) Bunun üzerine köylüler ne kadar inanmasa da çocuklarını okutmasına izin verirler.

Raçinski, köyde açtığı okulda kendine özgü bir metot ile eğitime başlar. Köy okulunun binası büyük ve aydınlıktır. Bir zamanlar bu okulun yapımında Raçinski’nin babası kendisine ait ormandan ağaç kesilip kullanılmasına izin vermiştir. Zamanında çok güzel olan bu bina kullanılmadığı için bakımsız kalmıştır. Okula daha önceden devam eden ve yeni kayıt yaptıran öğrenciler, öğretmenin ders kürsüsünün tertemiz olduğunu, üzerinde masa örtüsü olduğunu ve köşesinde bir çiçek saksısının olduğunu görürler.

Raçinski’ye öğrencileri dersin işlenmesi ile ilgili sorular sorar ve Raçinski bu derste dersin tanışma ile geçeceğini söyler. Kürsünün çekmecesini çeker ve içinden ağır ve sert bir şey çıkarır. Öğrencileri bunun demir gibi ağır bir şey olduğunu ifade ederler. Raçinski bu maddenin demir olduğunu onaylayıp demir hakkında bilgiler verir.

Daha sonra Raçinski, çekmeceden tenekeden yapılmış bir kuş çıkarır, öğrencileri bunu inceler ve o şöyle der: ”İşte gördünüz oyuncak bir zamanlar, size az önce gösterdiğim işlenmemiş o demir madeni gibiydi. Ama şimdi bir kuş olmuş, yürüyor ve ötüyor. Siz buna ne dersiniz? ” diye sorar. Okula yeni başlayan bir kız “Amca sen sihirbazsın!” der. Raçinski ciddiyetini bozmadan: “Evet, ben bir sihirbazım, fakat bu ham demir madeninden kuş yapan adam da bir sihirbazdır. Bunu yapan sihirbaz ben değilim. Yeryüzünde pek çok sihirbazlar vardır. Bu dünyada her kim arzu ederse, kendi sanatında bir sihirbaz olabilir.”(sayfa:39-40)
Öğrencileri Raçinski’nin ders anlatımını çok severler ve teneffüste bile yanından ayrılmazlar. Öğrencileri ile konuşurken, Raçinski kürsüsünü örnek gösterir ve temizlikten bahseder. Bunun üzerine öğrenciler okulunun çevresini temizlemeye başlarlar. Çocuklar aşkla ve şevkle çalışırlar ve okulun çevresini tertemiz yaparlar.

Raçinski, köyünde aylarca ve yıllarca çalışır. Raçinski köylülere yönelik yaptığı her girişimde maalesef her zaman başarılı olamamıştır. Kendi gayret ve ideali ne kadar büyük olsa da, aşılması gereken problem ve zorluklar da bir o kadar zordur. Bazı yanlışlıklar köy halkının içine öylesine işlemiş ki, sanki büyük bir kısmı doğuştan hastalıklıydı. Köylülerin alkol alışkanlığı Raçinski’yi rahatsız eder. Bunun için Raçinski, çeşitli tıp ve hukuk kitapları okur. Bir sözünde Raçinski şöyle ifade etmektedir: “Bataklık bir zemin üstüne dayanıklı ve büyük binalar yapılamayacağı gibi, genellikle alkolik ve ayyaş olan bir milletin de hayatında kalıcı bir düzen sağlamak mümkün değildir.”(sayfa=51) Raçinski bu kadar zararlı olan alkolün kullanılmaması için birtakım şeyler düşünmektedir. Bu düşüncesini gerçekleştirmek için, eski ve yeni öğrencilerinin arasında uyanık, çalışkan bir neslin yetişmesine önderlik ve aynı zamanda öğretmenlik etmiştir.

Aradan on yıldan fazla geçmiş ve Raçinski, iki defa son sınıf öğrencilerine diploma vermiştir. Bu süre zarfında da karşısına gelen zorluklarla mücadele etmeye çalışmıştır. Ne kadar sıkıntılar çekmiş olsa da elde etmiş olduğu bu meyvelerden zevk duymaktadır. Yetiştirdikleri öğrencilerin gelişmelerini görmek onu mutlu ediyordu.

Çocuklar okula ilk kez başladıklarında, ürkek ve çekingen bir şekilde davranarak zorla konuşurlardı. Fakat Raçinski bunlarla altı ay ya da bir sene uğraştıktan sonra çocuklar açılır, ahlaklı, terbiyeli bir tavır takır, dilleri düzelir ve gözleri parıldar.

Raçinski’nin okullarında her gün birtakım oyunlar oynanır ve bu oyunlar sadece futbol türünden oyunlar değildir. Bu oyunlar çeşitli beyin ve zihin sporlarını içermektedir. Teneffüs ve dinlenme zamanlarında çocuklar öğretmeninin etrafına toplanır ve matematik ile ilgili bazı problemler çözerlerdi.

Raçinski öğretmenliğinin ilk yıllarında kendisini hayran bırakan üç erkek ve üç kıza rastlar. Bunlardan birisi, Bogdanof isimli bir çocuktu ve bu çocuk hobi olarak arkadaşlarının resimlerini yapıyordu. Güzel sanatlar akademisinin usta sanatçıları gibi güzel resimler yapıyordu. Bu durum Raçinski’nin gözünden kaçmamıştır. Kabiliyetli çocuklardan bir diğeri, Zabolotni köyünden gelen Bogdanof isimli bir çocuktur. Bu çocuğun kabiliyeti de kimya alanındaydı. Bu çocukları ayırt etmek için Bogdenof Bielski diğerine de Bogdanof Zabolotni derlerdi.(Not: Kitapta yer alan resimlerin tamamı, Bogdanof Bielski tarafından yapılmıştır.) Raçinski’nin on senelik öğretmenlik hayatı boyunca yetişen bu gençler Moskova ve Petrograd Üniversitelerinde “Tatevolular” olarak ün yapmış ve çok önemli yerlere gelmişlerdir.

Çarlık Rusya’sının idaresi ihtilalcilerin eline geçmesi üzerine her tarafta takipler ve sorgular olmaya başlamış ve böylece Çarlık Rusya’sı yıkılmıştır. Bu ihtilaller sırasında Raçinski’nin öğrencilerinden bir kısmı ağır kayıplar yaşamış ve bir kısmı da ölmüştür.


3 yorum:

  1. Grigory Petrov’un İdeal Öğretmen adlı yapıtı, Matematik Profesörü S. A. Raçinski’nin öğretmen ve öğrencilere örnek olacak hayat hikayesini konu almaktadır. Kısa olmasıyla birlikte güzel bir kitap. İdealist öğretmenlere ışık kaynağı olacak nitelikte.
    Öğretmen canlı bir mum gibidir. Yandığında etrafına ışık saçıp aydınlatmıyorsa öğretmenlik mesleğinin anlamı yoktur. Gerçek yaşam öyküsünü anlattığı için güzel bir kitap. Bu tarz eserlerin arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kitabı okuyan idealist öğretmenlere düşünen, sorgulayan, üreten nesiller yetiştirmek için yol gösterici nitelikte bir kitaptır. Bu kitabı okuduğumda aklıma köy enstitüleri geldi. Keşke köy enstitüleri günümüze kadar gelseydi ve böyle yetenekli cevherlerin yetişmesine katkı sağlasaydı.
    Kitap, Moskova Üniversitesi’nin en genç matematik profesörü olan S.A. Raçinski’nin görevinden istifa ederek köy öğretmenliği yapmak üzere Milli Eğitim’e başvurmasıyla başlar “gerçek” kişi ve olaylara dayalı Grigory Petrov hikayesidir. Yıllardan 1880’dir. Raçinski parlak akademik geçmişinin ardından ani bir karar alarak işinden istifa edip doğduğu köye gitmeyi kafaya koyar. Meslektaşları bu ani karara bir anlam veremez, Raçinski ise onların hayret dolu tepkilerine şu yanıtı verir: "Kötü okullar, kibrit çöpü gibidir. Bir dakika etrafını aydınlatır ve sönerler. Halkın zihnindeki karanlık deryanın dağılması için, büyük ve parlak fenerlere ihtiyaç vardır. Ve ben, doğduğum köyde bir aydınlık feneri olmak istiyorum."

    Köyüne döner ve Raçinski yeni serüvenine koyulur. Açtığı beyaz kağıdın yeni sayfaları zorluklarla dolar. Toprak ağaları köylülerin bilinçlenmesinden korktuğu için profesöre saldırır, eğitim bakanı köylülerin iktidara karşı kışkırtılmasından korkar. Bazen ışığını doğrulttuğu çocuklar bile Raçinski'yi hayal kırıklığına uğratır. Ama fahri profesör yılmadan şahsi mücadelesini sürdürür ve meyveleri yavaş yavaş elinde büyür. Rusya’nın en büyük ressamlarından biri olan Bognadov-Belski onun çıkardığı cevherlerden sadece bir tanesiydi. Onlara utançtan daha güçlü olmasını öğreten bu idealist öğretmen Rusya’daki halk ayaklanmasını göremeden hayata gözlerini yumdu. Arkasında yetiştirdiği cevherleri bıraktı mirası olarak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşımız kitabın özetini anlatırken akıcı bir dil kullanmış ve kendi yorumuyla bizlere de ışık tutmuştur."Kötü okullar, kibrit çöpü gibidir. Bir dakika etrafını aydınlatır ve sönerler...'' cümlesi beni bir çok farklı düşünce içine düşürmüştür kitap özetini okurken güzel bir kitap olduğunu düşündüm.

      Sil
  2. Prof. Dr. S. A. Raçinski’nin öğretmen ve öğrencilere örnek olacak gerçek hayat hikayesi…Eski ve yeni öğrencilerinin arasında uyanık, çalışkan bir neslin yetişmesine önderlik ve aynı zamanda öğretmenlik etmiştir.
    Gerçekten okunmaya değer bir kitap emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil